Kategoriler
PC World

Yaza hazırlık

PC World Mayıs 2007Havalar yavaş yavaş ısınmaya başladı. Artık, kalın kışlık kazaklar yerini; ince, kısa kollu gömleklere bırakmaya başladı bile… Tüm bunların yanında bir yandan da kafada ince bir hesap dönüyor: Tatile ne zaman çıksam? Tatil zamanı ile tatilde nereye gidileceği kafada sürekli dönen sorular arasındadır. Evli ve çocuklu ailelerin hesaplarıyla, tek olanlar ve sevgilileri ile tatil yapacakların hesapları hep ayrıdır. Herkes kendi durumuna göre tatil zamanı ve yeri seçer. Tatilsiz olmaz diyenler hemen sezon açılışında, bütün kış boyunca yatıp, kötü bir okul dönemi sonunda bütünleme ile uğraşanlar ise maalesef yazın sonuna doğru anca tatil yaparlar.

Bir de bizim gibi kısa süreli tatil yapacak olanlar var. Aylık periyotta yayınlanan bir dergide çalışmanın en büyük dezavantajı, tatillerinizin kısa süreli olmasıdır. Genelde 3-5 günden fazla yapamayız. Hep parçalara böleriz. Aslında teorik olarak standart uzunlukta bir tatil yapmak mümkün, ancak dergi yönetimi ile başınız ciddi sıkıntıya girebilir. Bu türlü durumlarda bir mekan planlamak yerine farklı şekilde dinlenme yollarını tercih ederiz. Siz de bizler gibi uzun tatiller yapamayacaksanız, evde ya da yazlıkta yatarak tatil yapma yolunu tercih ediyorsanız size iyi haberlerimiz var. Öncelikle bu ay dergi içeriğine biraz daha farklı göz atmanızı öneriyoruz.

Bu Ayın Ne Özelliği Var?

Bu ay dergi içerisinde yer verdiğimiz iki konu evde ya da yazlıkta yatarak dinlenmek isteyenlere hitap ediyor. Donanım bölümünde yer alan ses sistemleri testi ile fare testi evde tatil hazırlıkları anlamında bir bütünlüğü sağlıyor. Aslında ses sistemleri ya da fare dediğime bakmayın. Onlar sizin tahmin ettiğiniz gibi sıradan bir ses sistemi ya da fare değiller. Mesela testimizde yer alan ses sistemleri, çevresel ses desteğini sonuna kadar sunan sistemler. Oyunlardan alacağınız keyfi daha da artıracak ya da yattığı yerden film veya heyecanlı dizileri izlerken alacağını keyfi çok daha artıracak olan bu ses sistemlerinden 22 tanesini bu ay PC World test merkezinde ağırladık. Pamir ve Levent bu ay, önceden de kendilerine ait olan “ofiste ikamet etme” rekorlarını kırarak bir ilke daha imza attılar. İki donanımcı, ses sistemlerini tek tek seslerini dinlediler. Gündüz mesai saatleri içerisinde bizlere resmen eziyet ettiler. Tabii bu durumdan en çok reklamcı arkadaşlarımızla müşteri hizmetlerinde görevleri arkadaşlar şikayetçi oldu. Sürekli telefon başında zamanları geçtiği için karşılarındaki kişiler onları bir gece kulübünde olduğunu düşünmüşlerdir mutlaka.

Ayın ikinci bombası ise oyun zamanı ders yapan ya da boş zamanlarında bile çalışan, oyun oynamayı sonuna kadar hak eden kişilere bizden bir bonus. Güzel ve kaliteli bir oyunu berbat etmenin en güzel yanı, bu oyunları olur olmaz farelerle oynamaktır. Yeni bir bilgisayar alırken paranın en fazla ve kallavi kısmı sürekli olarak, kasa içerideki donanımlara yatırılır. Fare gibi olmazsa olmaz ve sürekli kullanılan bir yardımcıya “aman… işte en ucuzundan olsun” denilir. Hal böyle olunca ve iş, oyun oynamaya gelince dan dan dan… sürekli bir yenilgi durumu. İşte bu durumda olan okurlarımıza da hizmette sınır tanımıyor ve oyuncu farelerle kendilerini tanıştırıyoruz. Oyunlardan alacağınız zevki maksimuma çıkaracak olan bu fareler ile oyunlara kendinizi bir kaptırırsanız inanın ki bir daha elinizden bırakamayacaksınız.

Tatil zamanında kendi imkanlarınızla eğlenmek durumunda iseniz 5.1 ses sistemleri ve oyun fareleri testlerimize iki kere göz atmanızı öneririm. Yaz öncesi çeşitli donanım parçaların yatırım yapacaksanız bu çevre birimleri öncelikli sıraya almanız, eylül ayı geldiğinde “boşuna bir yaz geçti” dememenizde yardımcı olacaktır.

Kategoriler
Internet

Üzülsek mi, sevinsek mi?

IDEéfixe LogoSeverek alışveriş yaptığım ve kurulduğu ilk günden beri üye olduğum IDéEFIXE sitesi aldığı bir kararla artık sadece kültür ürünlerini satacakmış. Teknoloji ürünleri artık sitede yer almayacağı Genel Müdür Behçet Akalın’ın müşterilerine gönderdiği e-postada yer alıyordu. Akalın’ın gönderdiği mesajın tam metni.

Sevgili Dostumuz,

IDéEFIXE 1997 yılında İnternet üzerinde bir kültür projesi olarak doğdu. Ülkemizde bulunmayan bir kitap veri tabanının üretildiği uzun ve zorlu bir hazırlık süreci sonunda 1999 yılında kitapseverlerle buluştu.

Kategoriler
Donanım

Binlerce kitap yanımda

UBIT tarafından üretilen ve elektronik mürekkep teknolojisine sahip e-book okuyucu bir devrim yaratıyor. Ortalama bir kitap boyutunda ve çok daha ince birgörüntüye sahip cihaz 800×600 piksel ekrana ve 4 seviyeli gri tonlamaya sahip. Beraberinde gelen 1 GB’lık SD hafıza karı içerisindeki kendi formatındaki belgeleri e-kağıt ekranında gösterebiliyor.

walkbook

Tek bir şarj ile yaklaşık 9 bin sayfa kitap okunabiliyor. Sayının bu kadar fazla olmasına sebep olan şey cihazın sadece sayfalar arası geçiş yaparken enerji harcamasından kaynaklanması. Haliyle cihaz üzerinde de bir açma kapama tuşu yer almıyor. Çünkü ekranda biryazı varken enerji kullanımı hiç yok. Yani ekranda bir yazı varken görüntü yıllarca ekran kalabiliyor.

Kategoriler
Internet

Etiket bulutu

Bir web sitesinde özellikle blog ya da sosyal sitelerde etiketlere rastlamışsınızdır. Etiketler, kategoriden farklı olarak ait olduğu yazıda birden fazla olabilir. “Cep telefonu” ile ilgili bir makale genellikle (sitesine göre değişir ama) iletişim, telekomünikasyon gibi kategori altında yer alabilir. Ancak bu yazının etiketleri içeriğine göre şekilleneceği için bulunması ve ilgili konularla etkileşim kurması açısından çok daha faydalı olacaktır.

Etiket Bulutu

Bu etiketler sitelerde makalenin yanında yer alabildiği gibi kendilerine ait yerlerde alt alta ya da yan yana olabilir. Ancak tüm etiketlerin bir arada yer aldığı ve her bir etiketin frekansına göre boyutlandığı şekle etiket bulutu (tag cloud) deniyor. Büyük kelimelerin sitede çok daha fazla kullanıldığı anlamına geliyor.

Kategoriler
Genel

Sanki ilk defa mağazaya giriyoruz(!)

Bimeks yeni bir showroom açmış. Havaalanı yakınlarında oldukça büyük bir mağaza. Gezip görülesi bir yer. Özellikle haftaiçi oldukça sakin olduğunu söyleyebilirim. Ancak daha girmeden hemen önce her türlü hırsızlığa karşı kapılara konan alarm bizim için sıkıntı yarattı. Üç arkadaş içeri girdik ve daha ilk girişte kapıdaki güvenlik alarmı öttü. Olabilir dedik, yardımcı olmak adına üzerimizdeki sorun yaratabileceğini düşündüğümüz olası cihazları görevliye gösterdik.

Yaklaşım kötü değildi. Allah’a şükür tipimiz de ofsayf olmadığı için insanca muamele gördük. Cep telefonlarımızın test ürünü olduğunu üzerlerinde herhangi bir RFID verici olabileceğini düşündük ve güvenlik görevlisi arkadaşlara durumu anlattık. İçlerinden birisi telefonlarımızı aldı ve kasalarda bulunan, yeni bir ürün aldığınızda üzerindeki vericiyi okutup verici özelliğini sildikleri mekanizmadan cihazları geçirdi.

Kategoriler
Donanım

Gamepad klavye tartışmasına son nokta

Oyun oynarken bilgisayar kullananlarla oyun konsolunu tercih edenlerin en büyük tartışması klavye mi yoksa gamepad mi sorunu üzerine. Kimileri oyun gamepad ya da joystick ile oynanır derken kimisi de klavyeyi tek geçiyor. Bir araba yarışında klavye yerine direksiyon seti kullanmak ilk başlarda zor gelse de alıştıktan sonra klavyenin yanına bile yaklaşmayacağınızdan emin olabilirsiniz.

Microsoft’un oyun konsolu Xbox 360’ın kablosuz gamepad’lerine yeni bir özellik eklenmiş. Bu özellikle klavyeyi kullanmak isteyenler klavyeden gamepad’i joystcik ve trigger’lardan oyun oynayabilirler.

xbox 360 klavyeli gamepad

Kategoriler
Yazılım

Yeni güvenlik sistemi: Norton 360

Symantec firması Norton Antivirus ve Norton Internet Security programlarının başını çektiği bu türlü güvenlik yazılımlarını tek bir çatı altında topladı. 2007 sürümleri bulunan bu yazılımlara tek tek sahip olmak yerine tüm güvenlik işleri tek bir program içerisinden yapılabiliyor.

Program arabirimi bu tür uygulamalarda çok önemli. Çünkü karışık bir arayüz kullanımı zorlaştırmanın yanında çeşitli ayarları doğru düzgün yapamamak güvenliği tehdit edici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Norton 360’ın ana giriş ekranı dört ana başlıktan oluşuyor. PC Güvenliği, Phishing Koruması, Yedekleme ve PC Bakımı bu ilk ekrandaki başlıklar.

Kategoriler
PC World

Alternatifleri de unutmayın

Geçen ayın en bomba olayı; bir vatan millet sorunu gibi haberlere konu olan, birçok internet sitesinde yer alan forumların trafiğine ekstradan trafik katan video paylaşım sitesi YouTube’a ülkemizden erişimin yasaklanmasıydı. Hangi sebepten dolayı erişimin engellendiği herkes tarafından biliniyor. Bir yabancının Atatürk’e yaptığı bu çirkin davranışları biz de kınıyoruz. Ancak söylemek istediğim şey bu değil. YouTube’a erişim engellenince sanki yer yerinden oynadı. Birçok gazetenin internet sitesi olayı uzunca bir süre manşetlerinde tuttular. İşin komik tarafı; kapatılma olayı sonrasında yaşananlar… Bu video paylaşım sitesindeki videoları kendi sitesinde yayınlayarak prim yapan birçok site videolara erişimin mümkün olmadığını büyük bir pişkinlikle site ziyaretçilerine duyurdular. Kendileri, bu videoları yayınladıkları sayfalara türlü türü reklam almasını biliyorlar.

Ayrıca videoyu izleme sırasında sayfadaki reklamların görünme sayılarını artırmak için sayfayı otomatik olarak yenilemeyi akıl ediyorlar, ancak videoları kendi sunucularından çalıştırmayı bir türlü yapamıyorlar. Neden? Çünkü bu türlü bir video paylaşım sistemi kurmak oldukça pahalı da ondan. Ya da onlar o şekilde biliyorlar. Az biraz Flash bilen birisi çok değil 2-3 saat Google’dan “tutorial” araması yaparak kendine ait bir video paylaşım sitesini pekala kurabilir. Sonrasında sitenin trafiğine göre barındırma hizmeti aldığın yeri ona göre değiştirirsin. Bu iş bu kadar basit. Başkasının videolarını ya da içeriğini alıp kendi içeriğine katkı sağlamak için kullanmak oldukça ilginç bir durum. Orijinal site bir şekilde kapanınca vay anam vay feryatları…

YouTube’a erişimin engellenmesi birçok insanda da sıkıntı yarattı. Ofislerinde boş vakitlerinde (!) buradaki videoları izleyerek vakit geçiren yurdum insanı boş vakitlerinde de yapacak başka bir şey bulamadı bir türlü. Halbuki alternatifi o kadar çok ki… Dünya üzerinde video paylaşımı yapan siteleri sıralamaya kalksam bu tek sayfa dolar arka sayfalara kadar liste uzar gider. YouTube bu kadar popüler değilken biz değil miydik MetaCafe’den video izleyen. Neden kimse buralara yönelmedi. Çünkü unuttu. Aslında aynı videolar ya da birçoğu bu sitelerde de yer alıyor. Hatta Türkçe sitelerde de durum böyle. Video paylaşım sitelerinden kendi bilgisayarına kaydettiği herhangi birisinin yolladığı videoyu kendi ürünüymüş gibi başka sitelere yükleyerek prim yapanlar o kadar çok ki… Sonuç; “copy, paste” ile bilgi kirliliği gibi video kirliliği ortada kol geziyor.

YouTube yerine alternatiflere yönelmemeyi arama motoru olarak sürekli Google’ı kullanmaya benzetebiliriz. Bu türlü alışkanlık aslında “bilgiye ulaşma” anlamında yanlış bir yol. Eğer bir konu hakkında ciddi bir araştırma yapıyorsanız diğer alternatifleri de mutlaka değerlendirmeli, denemelisiniz. Uluslararası sitelerde yöneticilik yapan arkadaşlarımdan edindiğim bilgiye göre sitelerinin istatistiklerinde; arama motorundan gelen sonuçlarında; evet, Google birinciydi, ancak diğer arama motorlarının (Yahoo, Lycos gibi…) sonuçları hiç de yabana atılacak gibi değil. Arama motoru tutarlılığı için alternatiflere de mutlaka göz atmak gerekiyor.

Arama motoru, video paylaşımı değil, eş zamanlı sohbet programları web tarayıcı, ofis uygulamaları, resim gösterici gibi uygulamalarda da alışkanlıkları bozup alternatiflere bir göz atmak faydalıdır.

Bu ay sizlere hemen hemen herkesin en büyük sorunu haline gelen spam konusuyla nasıl baş etmeniz gerektiğinin çözüm yollarını anlatıyoruz.  Daron, spam’cilerin kabusları olan engelleme yollarını ve spam’cilerin nasıl çalıştığını çok fazla teknik detaya girmeden kaleme aldı. Anlatılan yöntemleri uygulayarak siz de bu sorundan tam olarak kurtulamasanız da bir spam postayı engelleyerek temiz bir inbox’a giden yolda etkili bir adım atmış olursunuz.

Levent bu ay çok gezdi. Ofis işlerinden çok dış görev diye tanımladığımız bir konu için bilgisayar mağazalarını bir ajan gibi editör kimliğini saklayarak gezdi. Normal bir vatandaş gibi önceden belirlenen soruları ve konuları bu mağazalarda çalışan personele yöneltti ve bir ortalama saptadı. “Bilgisayar Mağazalarının Yarışı”nı ilerleyen sayfalarda keyifle okuyacaksınız.

Pamir ise ayın en karizmatik ismiydi. Göbeği üzerinde durabilen notebook’ları test etmek bu ayki asil göreviydi. 12 inç ekrana sahip bir dizüstü sizin de hayalinizse bu testimiz ilginizi çekecektir.

İnternet üzerinde birçok sitenin alternatifi varken elinizde tuttuğunuz bu derginin inanın bir başka alternatifi yok. İnternet siteleri için bu alternatifleri iyi değerlendireceğinizi umuyoruz.

Kategoriler
Macworld

İştah kabartan yeni özellikler ve 10 kat daha hızlı bir CS

Elinizde tuttuğunuz bu sayı hazırlanırken yani geçen ay bilişim dünyasında birçok olay oldu. Bu olayların en çok ses getireni YouTube’a Türkiye’den erişimin mahkeme kararıyla engellenmesiydi. Ayın sonlarına doğru ise Adobe’nin atağı ve yeni sürüm programları konuşulmaya başlandı. Photoshop, Illustrator, InDesign, Acrobat gibi yazılımlar Creative Suite 3 adı altında yeni özellikleri ve güzellikleriyle kullanıcılarını beklemeye başlamak için görücüye çıktılar. Yeni özellikler dedikodu sitelerinde yer almaya başladıktan itibaren, gerek forumlarda gerekse de kullanıcı grupları arasında programa sahip olmak için bekleyen ve ekmeğini bu programların sonuna kadar hakkını vererek çıkaran kişilerin iştahını kabartmaya başladı. Programların yeni özellikleri ve geniş bilgilerini ilerleyen sayılarımızda bulabileceğinizin müjdesini şimdiden verelim. Dergimiz yayına hazırlandığı sırada henüz bir netlik kazanmadığı için detaylı bilgileri bu sayımızda bulamayacaksınız.

Kategoriler
PC World

Vista, kullanıcıları sınıflandırılabilir mi?

Ocak ayının 30’u, bir kısım bilgisayar kullanıcısı için milat sayılabilir. Uzun süren bir bekleyişin ardından nihayet istediklerine kavuşan insanlar kendilerini şanslı olarak görüyorlar.

Bildiğiniz gibi geçen ayın başında Vista’nın satışa çıkması ile yıllardır bekleyen birçok kullanıcı Vista kullanmak ve Vista’nın keyfini çıkarmak için kullandıkları işletim sistemlerini hemen terfi ettirdiler. Bir kısım kullanıcı ise hiçbir düzenlerini bozmadan sanki yeni bir şey olmamış gibi hayatlarına rutin bir şekilde devam ederek bilgisayarlarını XP üzerinde koşturmaya devam ettiler. Bizim Niso da bu şekilde düşünenlerden… İlerleyen sayfalardaki makalesinde de bahsettiği gibi “Yeni bir işletim sistemine geçmenin altın kuralı, ilk servis paketi çıkana kadar beklemektir.” ifadesi Niso gibi düşünen kullanıcıların ortak sloganı olmuş durumda…

Genel olarak Niso ve onun gibi düşünenlerle aynı fikirdeyim diyebilirim ancak Vista için bu kural ne kadar geçerli onu tartışmak gerekiyor. Windows XP özellikle ikinci hizmet paketinden sonra oldukça “stabil” bir konuma geldiğini düşünüyorum. Lisanslı bir şekilde XP kullananlar güncellemelerini periyodik olarak yaptıkları için bir sıkıntıları yok. Ancak XP’leri korsan olanlar tabii ki her şekilde şikayetçi olacak; kurtçuk, böcek, örümcek gibi şeylerle sürekli olarak boğuşacaklar.

Microsoft stabil XP’de yakaladığı “güveni” Vista’da sürdürecektir diye tahmin ediyorum. İnternetteki kullanıcı forumlarındaki tartışmalardan da takip ettiğim kadarıyla yalnız değilmişim. Benim gibi düşünen insanlar olduğu gibi Niso gibi düşünenler, önceki deneyimlerinden edindikleri tecrübelere göre şimdilik terfi etmeyi düşünmüyorlar.

PC World Online’da da bu konuda bir anket yaptık. Anket sonucunda “Henüz erken olduğunu düşünüyorum” ile “Pahalı olduğu için ilgilenmiyorum” seçenekleri en fazla oyu almış durumda. Genel olarak PC World Online ziyaretçileri de şimdilik Vista terfisi düşünmüyor diyebiliriz.

Sonuçta er ya da geç Vista kullanacağız. Kimi teknoloji yazarlarına göre kullanımı zor olsa da bence Vista’ya terfi etmek için daha fazla beklemeye gerek yok. İsimleri değişmiş olsa da her şey XP’ye benzer tarza konumlandırılmış. 15 dakika gibi bir sürede yeni yerlerine alışılıyor.

Bu ayki dergiden ilginizi çekeceğini düşündüğüm konuların başında Vista ve Crack konusundan sonra, Levent’in hazırladığı projeksiyon testine mutlaka göz atmanızı öneriyorum. Vista ve Crack konusunda köşemde bahsetmek istemiyorum; sürprizi bozulmasın. Ancak sinema perdesinde film izlemek herkesin hayali. Levent geçen ay boyunca her projeksiyon cihazını Test Merkezi’nde tek tek kurarak test adına çeşitli aktivitelerde bulundu. Her ne kadar kendisi bu duruma iş dese de görünen durum öyle değildi. Çünkü herkes harıl harıl çalışırken o sürekli Lost, Prison Break ve Supernatural dizileri hakkında kritikler yapıyordu. Ofis halkı evlerine giderken; Levent, işim var diyerek ofiste kalmasını test işlemi bitince anladık. Projeksiyon cihazları ile bu kadar haşır neşir olunca tadından yenmeyecek bir testi ortaya çıktı. Ofis ve şirket çalışanlarından evlerine bu cihazlardan almak isteyenler bile oldu.

Ayrıca son olarak bu ay yeni başlattığımız abonelik kampanyamızı hatırlatmak istiyorum. USB bellek herkesin ihtiyacı. Bir zamanlar 32 ya da 64 MB kapasiteye sahip olanları kullanırken şimdiler GB sınırı aşılıyor. Biz de dergimize bir yıllık abone olan okuyucularımıza hiçbir fiyat artışı yapmadan 12 sayı dergi fiyatına aboneliğin yanında 1 GB kapasiteli USB bellek hediye ediyoruz. Eğer sizin de her cebe sığacak, depolama alanı büyük bir yedekleme birimine ihtiyacınız varsa bu fırsatı kaçırmamanızı öneririm.