Kategoriler
PC World

İşte bu kadar teknoloji meraklısıyız!

PC World Ekim 2007Artık mahalle bakkallarının yerini süpermarket ya da hipermarketler aldı. Tek tük kalan bu bakkallardan alışveriş yapanların sayıları o kadar azaldı ki bakkallar da satacakları malları büyük hipermarketlerden alır oldular.

Teknoloji tarafında da durum bu şekilde… Bir zamanlar sadece elektronik ürünlerin satıldığı bir yer olan Kadıköy Yazıcıoğlu Çarşısı yerini bilgisayar dükkanlarına bıraktı. Ancak son birkaç yıl içerisinde bir de teknoloji marketleri çoğaldı. Aynı hipermarketler gibi semt semt, ilçe ilçe şubelerini peşi sıra açmaya başladılar. İnsanlar da bilgisayar ürünlerini bu teknoloji marketlerinden alı oldular.

Bütün bu teknoloji mağazaları içerisinde rekabet de hat safhada… Geçtiğimiz birkaç ay önce bizim ekipten Levent bu teknoloji marketlerini teste tabii tutmuştu. Gizli bir hafiye gibi teknoloji marketlerinin personelini çeşitli sorularla terletmiş, durum karşısında yaşadıklarını kaleme almıştı. Dergimizi sürekli takip eden okurlarımız bu yazımızı hatırlayacaklardır.

Yurtdışı menşeli bir alışveriş merkezi, elinizde tuttuğunuz bu derginin baskı öncesindeki son günlerinde İstanbul’da bir şubesini açtı. Bizim işler boyumuzu aştığı için açılışa ve ilk günkü “ucuz” alışverişe gidemedik. Gidemediğimiz de isabet olmuş. Günün ilerleyen saatlerinde haber sitelerinde gördüğümüz kadarıyla inanılmaz manzaralar yaşanmış. Açılıştan bir önceki gece sıraya girmek için mağaza önünde yatanlar ve sıraya girmeden çakallık yapmak isteyenlerle çıkan arbede haberleri bizleri oldukça şaşırttı. Günün ilerleyen saatlerinde haber kanallarının canlı yayınları ve haberlerinde gördük ki milletimiz hepten teknoloji meraklısı olmuş. Evinde yeri olan olmayan, ihtiyacı olan olmayan herkes bu ürünlere hücum etmiş durumda. Tabii hal böyle olunca kısa sürede (40-50 dakika gibi bir zamanda) tüm promosyon ürünleri tükenmiş. Sonrası ise depolara hücum…

“Peki şimdi ne olacak?” ya da “Mağaza aslında iyi bir şey mi yaptı yoksa kötü bir şey mi?” gibi sorular akıllarda ve çeşitli forumlarda yanıtlarını aramaya başladı bile…

Bu saatten sonra olacakları ben söyleyeyim: Firma boşalan deposunu ve stoklarını doldurmak için biraz sevkıyat işine ağırlık verecek. Yapılan bu kampanya ise; teknoloji meraklısı insanların, ücretsiz halk konseri veren türkücülerin konserlerinde yaşanan izdiham misali akıllarda kalacak.

Ne yalan söyleyeyim, ben bu kadar kalabalığı maçlarda, konserlerde bile görmedim. Yaşanan durumun özetini merak edenlerin ise http://bul.pcworld.com.tr/538 adresini ziyaret etmelerini öneriyorum.

Kategoriler
PC World

Yassak kardeşim!

80’lerde çocuk üstü yaşta olan akranlarım Zeki Alaysa ve Metin Akpınar’ın tüm hünerlerini sergilediği “Yasaklar” (http://bul.pcworld.com.tr/513) oyununu hatırlayacaklardır (favorim; “minik kelebek” yasağı…). Birçok yasağın “tiğ”e alındığı oyunda, izlerken “Aa evet böyle oluyordu” dediğimiz olaylar oldukça fazlaydı.

Çeşitli yasaklar, 21 yüzyılda da peşimizi bırakmıyor. İnternet çağı olarak isimlendirilen günümüzde bile gün geçmiyor birçok yasakla karşı karşıya kalıyoruz.

Bu yasaklar zincirinin en popüler olanları ise site kapatmaya kadar gidiyor. Aslında site kapatma diye bir şey yok. Sadece bizim internet bağlantımızı sağlayan Türk Telekom, yasaklı siteye karşı yaptığımız bağlantı isteğinde siteye gitmek yerine, o siteye erişimi kesip bir uyarı mesajı veriyor. (Erişimli siteleri aşmayı derginin ilerleyen sayfalarında bulabilirsiniz.)

Yasaklanan sitelerde, mahkeme kararı ile siteye erişimin yasaklandığı ifadesi yer alıyor. Bir site içerisinde yer alan binlerce (blog dağıtımı yapan sitelerde bu rakam milyonlara kadar gidebiliyor) sayfa arasında yer alan bir yazıdan dolayı komple siteye erişim durduruluyor.

Adli makamların aldığı kararlara sonuna kadar saygılıyız. Ancak bu yasaklama olayı bence “tüm siteye” şeklinde olmamalı. Herhangi bir sitede (ya da blogda), ziyaretçi tarafından yapılan bir yorumdan dolayı, koskoca sitenin erişimini kesmek o sitenin başka bir bölümünden faydalanmak isteyen kişilere ceza vermek değil midir?

Geçen ayın bomba etkisi yaratan olaylarından birisi WordPress’e erişim engellenmesiydi. (http://bul.pcworld.com.tr/514) WordPress’ten bir blog sahibi olan kişi, bir başka kişi hakkında bir yazı yazmış ve hakkında yazı yazılan kişinin başvurusu üzerine siteye erişim durdurulmuş.

Ancak WordPress sistemindeki birçok bloglardan, makalelerden yararlanan birçok insan var. Sitenin kapatma sürecinde onlar da sitedeki çeşitli yazılara erişemiyorlar. Bir şekilde o kişiler de cezalandırılmış oluyor. Kapatma olaylarının, bilişim bakanlığının gündeme geldiği bugünlerde yeniden değerlendirilmesinin iyi olacağını düşünüyorum. Çeşitli haklı nedenlerle kapatılan siteler, diğer kişilerin bilgiye erişme haklarını da engellemiş oluyor. Reklam, para, ziyaretçi kaybetme gibi unsurlar göz önünde bulundurularak site sahiplerinin de bu tür içerikleri denetleyici ve bu tür yayınların önüne geçecek bir sistem oluşturmaları gerekiyor.

Son olarak WordPress’e erişimin kapatılması, WordPress cephesinde de yankılar uyandırmış. Öyle ki; sistemin geliştiricisi kendi blog’unda şaşkınlığını dile getirmiş. (http://bul.pcworld.com.tr/515)

Kategoriler
PC World

Sıfır voltluk tatil hevesi

Geçen ayın ilk haftasında yıllık iznimin bir kısmını kullandım. Bir haftalık tatil süresini eşimle birlikte çok uzaklarda geçirmek yerine ailemizin Çanakkale’deki yazlığındaydık. Günlerin dolu dolu geçmesi için arabayla 6 saat kadar süren yolculuk boyunca sürekli planlar yaptık. Günü tam anlamıyla yaşamak için erken kalkmak iyi bir fikirdi. Ancak uyku sonrası yatak keyfini de özlemiştik. En iyisi ortama uyum sağlamak için işi oluruna bırakmaktı.

Kategoriler
PC World

Yazın fırtına olur mu?

PC World Temmuz 2007Yazın bunaltıcı sıcaklarında; “kızgın kumlardan serin sulara” etkisi yapacak, içimizde “fırtınalar” kopartacak bir olay gündeme düştü. Türk Telekom, internete bağlı olmayan kimse kalmasın diye, bir kampanya başlattı. Televizyonda, billboard’larda dergilerde vb. reklamlarını görmüşsünüzdür mutlaka. Ayda 15 YTL’ye en düşük paketten limitli olarak internete bağlanabiliyorsunuz. Ohh, misler gibi kampanya di mi? Evet, henüz internet bağlantısı olmayanlar için ya da karnesi iyi gelip internet ile ödüllendirilecek olanlar için çiçek gibi kampanya.

Ancak 15 YTL’lik kısım buzdağının görünen kısmı. Yeni aboneler için gerçekten güzel, kaçırılmaması gereken bir kampanya. Ancak “mevcut abonelerin günahı ne” gibi bir soru akıllara hemen geliyor. Onlar hemen hemen iki katı fiyata zaten aynı hizmeti alıyorlar. İnternete bağlanan iki farklı insan tipinden birisi eski abone olduğu için kendini kazıklanmış hissederken, diğeri yeni abone olduğu için internet denizinde “fırtınalar” kopartacak. Aldıkları hizmet ise ne eksik ne fazla…

Haliyle bu durumdan mevcut aboneler oldukça şikayetçi. Ancak firma, testiyi kırmadan önce çocuğunu döven Nasrettin Hoca misali, 1 haziran’dan sonra aboneliğini iptal ettirip yeni kampanyadan yararlanmak isteyenlere kocaman bir nanik yapıyor. Maalesef ki bu türlü bir çakallığın önüne geçilmiş durumda.

Kampanya detaylarında yazan bir şey de gözüme çarpmadı değil. Ben biraz kıllanan adamım ve bu tür kampanyalarda öncelikli olarak karınca duası gibi yazılan minik yazıları (kampanya şartlarını) okurum. Bu kampanyada yer alan kampanya şartlarında ise yeni aboneliğin 2 yıldan önce iptal edilemeyeceği belirtiliyor. Yani 2009 yılının aralık ayına kadar herhangi bir iptal söz konusu değil. İnat ettiniz ve “iptal et kardeşim aboneliğimi” dediğinizde modem parasını ödeyeceğinizi peşin peşin kabul ediyorsunuz. İlgimi çeken başka bir şey ise paket değişikliği konusunda… “2 Mbps’lik bağlantıya şimdi 55 lira vereyim sonra düşerim nasılsa” diye düşünenlere şimdiden pışşık diyorum. Çünkü bu yılın sonuna kadar paket seçenekleri hiçbir şekilde değişemiyor. Ocak 2008’den itibaren ise tercih ettiğiniz paketin altında başka bir abonelik paketine geçiş yapamıyorsunuz. Yani en üst paketi seçerseniz maalesef ki 2009 yılı sonuna kadar artacak fiyatlar ve zamları peşinen kabul edilmiş sayılıyorsunuz.

Bence; “ucuz etin yahnisi yavan olur” hesabı acaba bu iş ne kadar avantajlı diye bir kez daha düşünmek gerekiyor. Düşünürken de aman dikkat, fırtına sizi alıp başka yerlere götürmesin.

Kategoriler
PC World

Biz yaza hazırız. Ya siz?

PC World Haziran 2007Yaz ayları, rehavetin çöktüğü zamanlardır. Kışın sınavlardı iş yoğunluydu derken zaman bir türlü geçmek bilmez. Yaz aylarına girmeye başladığımız bu zamanlarda tatil ve tatilde yapılacaklar planlanmaya başlanır. Tabii tatil yerine göre eksikleri tamamlamaya başlamak için de oldukça uygun bir zamandayız. Tatile giderken mayo ya da güneşten koruyucu krem, kadar bir dijital fotoğraf makinesi de olmazsa olmazlar arasında yer almaya başladı.

Tatil anılarını ölümsüzleştirmek ve dijital dünyanın kolaylıklarından sonuna kadar faydalanmak adına seçeceğiniz bir makine oldukça yararlı olacaktır. Makine seçiminde bütçenizle orantılı olarak bir model tercihi yapmalısınız. Biz bu konuda size yardımcı olmak adına ortalama bir değer olan 5 megapiksel ve üzerinde çekim yapabilen ve bin YTL altındaki 18 fotoğraf makinesini yarıştırdık. Yeni bir fotoğraf makinesi satın almadan önce bu testimize göz atmanız faydanıza olacaktır.

Ayrıca dergimiz içerisinde yer alan fotoğraf püfleri sayesinde çektiğiniz fotoğraflardan bozuk olanları ya da beğenmediklerinizi nasıl düzelteceğinizi, toplu resim düzenlemesi ve resimleri işlemek için Photoshop bilmeden küçük yardımcı araçlarla neler yapabileceğinizi anlatıyoruz. Bütün bu yazılımlara ise dergimizle birlikte verdiğimiz DVD içerisinden ulaşabilirsiniz.

Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız ve kendinizi bu işe gönül vermiş bir kişi olarak görüyorsanız, bu ay yeni başladığımız “Fotoğ-raf” köşesine bir göz atmanızı öneririm. Kendisi bu işe gönül vermiş olan Onur, bu ay Sony’nin bir SLR makinesi ile geçirdiği zamanı ve makine ile yaşadığı çekim tecrübelerini aktarıyor. Onur’un önümüzdeki ay için birçok sürprizi bulunacak. Takip etmenizi öneririm.

Cem Yılmaz’lı ev telefonu kullanmaya yönelik Türk Telekom reklamları televizyonlarda yayınlanmaya devam ederken, büyük bir kesim halen internet üzerinden sesli olarak haberleşmeyi tercih ediyor. Skype kullanıcıları sadece yurt dışı ile olan görüşmelerinde değil, şehir içi görüşmelerde bile bu uygulamanın nimetlerinden faydalanıyorlar. Ancak kuru kuru sesli sohbet sizde de bir rahatsızlık yaratıyorsa, derginin ilerleyen sayfalarında anlattığımız Skype eklentilerini kullanmalısınız. Eklentileri denemeniz için de DVD’mize koyduk. Beyonce’a bayılacaksınız…

İstanbul’da yaşayanların daha çok bildiği bir yer olan Kadıköy’deki Yazıcıoğlu Pasajı, bilgisayar ya da bir bilgisayar ürünü alınacağı zaman uğranması gereken ilk yerlerden birisi. Ancak burada da alışveriş yapmanın bir raconu var. Donanım Editörümüz Levent buranın raconunu iyi bilenlerden birisi. Kadıköy’de alışveriş yaparken bilmeniz gerekenleri ve bilgisayar toplarken 1 doların bile önemli olduğu durumlarda ne yapmanız gerektiğini Levent kaleme aldı. Gezmekten acıkanların nerede ne yiyebileceği konusunda yine Levent Usta öneride bulunuyor.

Bizdeki hareketlilik de başladı… Bundan altı ay önce askere gönderdiğimiz Taner tekrar ofise döndü ve kafa olarak rahatlamış halde PC World ofisinde. Yeni bir sinerji ortaya çıkacağının ilk sinyallerini daha gelir gelmez almaya başladık. Ocak ayındaki yazımda Taner’i askere gönderdiğimizin haberini verirken “yeni projelerimiz” olduğunu ve yazın çok hareketli geçeceğini belirtmiştim. Bizde tatil yok ve PC World ekibi olarak yeni projeler üzerinde çalışmalara hızla başlıyoruz. İlk olarak web sitemizin çehresindeki değişikliği gösterdik sizlere ve tabii ki de bununla ilgili olarak daha yeniliklerimiz ve güzelliklerimiz devam edecek. Eğer halen PC World Online’a üye değilseniz üye olmanızı öneriyorum.

Kategoriler
PC World

Yaza hazırlık

PC World Mayıs 2007Havalar yavaş yavaş ısınmaya başladı. Artık, kalın kışlık kazaklar yerini; ince, kısa kollu gömleklere bırakmaya başladı bile… Tüm bunların yanında bir yandan da kafada ince bir hesap dönüyor: Tatile ne zaman çıksam? Tatil zamanı ile tatilde nereye gidileceği kafada sürekli dönen sorular arasındadır. Evli ve çocuklu ailelerin hesaplarıyla, tek olanlar ve sevgilileri ile tatil yapacakların hesapları hep ayrıdır. Herkes kendi durumuna göre tatil zamanı ve yeri seçer. Tatilsiz olmaz diyenler hemen sezon açılışında, bütün kış boyunca yatıp, kötü bir okul dönemi sonunda bütünleme ile uğraşanlar ise maalesef yazın sonuna doğru anca tatil yaparlar.

Bir de bizim gibi kısa süreli tatil yapacak olanlar var. Aylık periyotta yayınlanan bir dergide çalışmanın en büyük dezavantajı, tatillerinizin kısa süreli olmasıdır. Genelde 3-5 günden fazla yapamayız. Hep parçalara böleriz. Aslında teorik olarak standart uzunlukta bir tatil yapmak mümkün, ancak dergi yönetimi ile başınız ciddi sıkıntıya girebilir. Bu türlü durumlarda bir mekan planlamak yerine farklı şekilde dinlenme yollarını tercih ederiz. Siz de bizler gibi uzun tatiller yapamayacaksanız, evde ya da yazlıkta yatarak tatil yapma yolunu tercih ediyorsanız size iyi haberlerimiz var. Öncelikle bu ay dergi içeriğine biraz daha farklı göz atmanızı öneriyoruz.

Bu Ayın Ne Özelliği Var?

Bu ay dergi içerisinde yer verdiğimiz iki konu evde ya da yazlıkta yatarak dinlenmek isteyenlere hitap ediyor. Donanım bölümünde yer alan ses sistemleri testi ile fare testi evde tatil hazırlıkları anlamında bir bütünlüğü sağlıyor. Aslında ses sistemleri ya da fare dediğime bakmayın. Onlar sizin tahmin ettiğiniz gibi sıradan bir ses sistemi ya da fare değiller. Mesela testimizde yer alan ses sistemleri, çevresel ses desteğini sonuna kadar sunan sistemler. Oyunlardan alacağınız keyfi daha da artıracak ya da yattığı yerden film veya heyecanlı dizileri izlerken alacağını keyfi çok daha artıracak olan bu ses sistemlerinden 22 tanesini bu ay PC World test merkezinde ağırladık. Pamir ve Levent bu ay, önceden de kendilerine ait olan “ofiste ikamet etme” rekorlarını kırarak bir ilke daha imza attılar. İki donanımcı, ses sistemlerini tek tek seslerini dinlediler. Gündüz mesai saatleri içerisinde bizlere resmen eziyet ettiler. Tabii bu durumdan en çok reklamcı arkadaşlarımızla müşteri hizmetlerinde görevleri arkadaşlar şikayetçi oldu. Sürekli telefon başında zamanları geçtiği için karşılarındaki kişiler onları bir gece kulübünde olduğunu düşünmüşlerdir mutlaka.

Ayın ikinci bombası ise oyun zamanı ders yapan ya da boş zamanlarında bile çalışan, oyun oynamayı sonuna kadar hak eden kişilere bizden bir bonus. Güzel ve kaliteli bir oyunu berbat etmenin en güzel yanı, bu oyunları olur olmaz farelerle oynamaktır. Yeni bir bilgisayar alırken paranın en fazla ve kallavi kısmı sürekli olarak, kasa içerideki donanımlara yatırılır. Fare gibi olmazsa olmaz ve sürekli kullanılan bir yardımcıya “aman… işte en ucuzundan olsun” denilir. Hal böyle olunca ve iş, oyun oynamaya gelince dan dan dan… sürekli bir yenilgi durumu. İşte bu durumda olan okurlarımıza da hizmette sınır tanımıyor ve oyuncu farelerle kendilerini tanıştırıyoruz. Oyunlardan alacağınız zevki maksimuma çıkaracak olan bu fareler ile oyunlara kendinizi bir kaptırırsanız inanın ki bir daha elinizden bırakamayacaksınız.

Tatil zamanında kendi imkanlarınızla eğlenmek durumunda iseniz 5.1 ses sistemleri ve oyun fareleri testlerimize iki kere göz atmanızı öneririm. Yaz öncesi çeşitli donanım parçaların yatırım yapacaksanız bu çevre birimleri öncelikli sıraya almanız, eylül ayı geldiğinde “boşuna bir yaz geçti” dememenizde yardımcı olacaktır.

Kategoriler
PC World

Alternatifleri de unutmayın

Geçen ayın en bomba olayı; bir vatan millet sorunu gibi haberlere konu olan, birçok internet sitesinde yer alan forumların trafiğine ekstradan trafik katan video paylaşım sitesi YouTube’a ülkemizden erişimin yasaklanmasıydı. Hangi sebepten dolayı erişimin engellendiği herkes tarafından biliniyor. Bir yabancının Atatürk’e yaptığı bu çirkin davranışları biz de kınıyoruz. Ancak söylemek istediğim şey bu değil. YouTube’a erişim engellenince sanki yer yerinden oynadı. Birçok gazetenin internet sitesi olayı uzunca bir süre manşetlerinde tuttular. İşin komik tarafı; kapatılma olayı sonrasında yaşananlar… Bu video paylaşım sitesindeki videoları kendi sitesinde yayınlayarak prim yapan birçok site videolara erişimin mümkün olmadığını büyük bir pişkinlikle site ziyaretçilerine duyurdular. Kendileri, bu videoları yayınladıkları sayfalara türlü türü reklam almasını biliyorlar.

Ayrıca videoyu izleme sırasında sayfadaki reklamların görünme sayılarını artırmak için sayfayı otomatik olarak yenilemeyi akıl ediyorlar, ancak videoları kendi sunucularından çalıştırmayı bir türlü yapamıyorlar. Neden? Çünkü bu türlü bir video paylaşım sistemi kurmak oldukça pahalı da ondan. Ya da onlar o şekilde biliyorlar. Az biraz Flash bilen birisi çok değil 2-3 saat Google’dan “tutorial” araması yaparak kendine ait bir video paylaşım sitesini pekala kurabilir. Sonrasında sitenin trafiğine göre barındırma hizmeti aldığın yeri ona göre değiştirirsin. Bu iş bu kadar basit. Başkasının videolarını ya da içeriğini alıp kendi içeriğine katkı sağlamak için kullanmak oldukça ilginç bir durum. Orijinal site bir şekilde kapanınca vay anam vay feryatları…

YouTube’a erişimin engellenmesi birçok insanda da sıkıntı yarattı. Ofislerinde boş vakitlerinde (!) buradaki videoları izleyerek vakit geçiren yurdum insanı boş vakitlerinde de yapacak başka bir şey bulamadı bir türlü. Halbuki alternatifi o kadar çok ki… Dünya üzerinde video paylaşımı yapan siteleri sıralamaya kalksam bu tek sayfa dolar arka sayfalara kadar liste uzar gider. YouTube bu kadar popüler değilken biz değil miydik MetaCafe’den video izleyen. Neden kimse buralara yönelmedi. Çünkü unuttu. Aslında aynı videolar ya da birçoğu bu sitelerde de yer alıyor. Hatta Türkçe sitelerde de durum böyle. Video paylaşım sitelerinden kendi bilgisayarına kaydettiği herhangi birisinin yolladığı videoyu kendi ürünüymüş gibi başka sitelere yükleyerek prim yapanlar o kadar çok ki… Sonuç; “copy, paste” ile bilgi kirliliği gibi video kirliliği ortada kol geziyor.

YouTube yerine alternatiflere yönelmemeyi arama motoru olarak sürekli Google’ı kullanmaya benzetebiliriz. Bu türlü alışkanlık aslında “bilgiye ulaşma” anlamında yanlış bir yol. Eğer bir konu hakkında ciddi bir araştırma yapıyorsanız diğer alternatifleri de mutlaka değerlendirmeli, denemelisiniz. Uluslararası sitelerde yöneticilik yapan arkadaşlarımdan edindiğim bilgiye göre sitelerinin istatistiklerinde; arama motorundan gelen sonuçlarında; evet, Google birinciydi, ancak diğer arama motorlarının (Yahoo, Lycos gibi…) sonuçları hiç de yabana atılacak gibi değil. Arama motoru tutarlılığı için alternatiflere de mutlaka göz atmak gerekiyor.

Arama motoru, video paylaşımı değil, eş zamanlı sohbet programları web tarayıcı, ofis uygulamaları, resim gösterici gibi uygulamalarda da alışkanlıkları bozup alternatiflere bir göz atmak faydalıdır.

Bu ay sizlere hemen hemen herkesin en büyük sorunu haline gelen spam konusuyla nasıl baş etmeniz gerektiğinin çözüm yollarını anlatıyoruz.  Daron, spam’cilerin kabusları olan engelleme yollarını ve spam’cilerin nasıl çalıştığını çok fazla teknik detaya girmeden kaleme aldı. Anlatılan yöntemleri uygulayarak siz de bu sorundan tam olarak kurtulamasanız da bir spam postayı engelleyerek temiz bir inbox’a giden yolda etkili bir adım atmış olursunuz.

Levent bu ay çok gezdi. Ofis işlerinden çok dış görev diye tanımladığımız bir konu için bilgisayar mağazalarını bir ajan gibi editör kimliğini saklayarak gezdi. Normal bir vatandaş gibi önceden belirlenen soruları ve konuları bu mağazalarda çalışan personele yöneltti ve bir ortalama saptadı. “Bilgisayar Mağazalarının Yarışı”nı ilerleyen sayfalarda keyifle okuyacaksınız.

Pamir ise ayın en karizmatik ismiydi. Göbeği üzerinde durabilen notebook’ları test etmek bu ayki asil göreviydi. 12 inç ekrana sahip bir dizüstü sizin de hayalinizse bu testimiz ilginizi çekecektir.

İnternet üzerinde birçok sitenin alternatifi varken elinizde tuttuğunuz bu derginin inanın bir başka alternatifi yok. İnternet siteleri için bu alternatifleri iyi değerlendireceğinizi umuyoruz.

Kategoriler
PC World

Vista, kullanıcıları sınıflandırılabilir mi?

Ocak ayının 30’u, bir kısım bilgisayar kullanıcısı için milat sayılabilir. Uzun süren bir bekleyişin ardından nihayet istediklerine kavuşan insanlar kendilerini şanslı olarak görüyorlar.

Bildiğiniz gibi geçen ayın başında Vista’nın satışa çıkması ile yıllardır bekleyen birçok kullanıcı Vista kullanmak ve Vista’nın keyfini çıkarmak için kullandıkları işletim sistemlerini hemen terfi ettirdiler. Bir kısım kullanıcı ise hiçbir düzenlerini bozmadan sanki yeni bir şey olmamış gibi hayatlarına rutin bir şekilde devam ederek bilgisayarlarını XP üzerinde koşturmaya devam ettiler. Bizim Niso da bu şekilde düşünenlerden… İlerleyen sayfalardaki makalesinde de bahsettiği gibi “Yeni bir işletim sistemine geçmenin altın kuralı, ilk servis paketi çıkana kadar beklemektir.” ifadesi Niso gibi düşünen kullanıcıların ortak sloganı olmuş durumda…

Genel olarak Niso ve onun gibi düşünenlerle aynı fikirdeyim diyebilirim ancak Vista için bu kural ne kadar geçerli onu tartışmak gerekiyor. Windows XP özellikle ikinci hizmet paketinden sonra oldukça “stabil” bir konuma geldiğini düşünüyorum. Lisanslı bir şekilde XP kullananlar güncellemelerini periyodik olarak yaptıkları için bir sıkıntıları yok. Ancak XP’leri korsan olanlar tabii ki her şekilde şikayetçi olacak; kurtçuk, böcek, örümcek gibi şeylerle sürekli olarak boğuşacaklar.

Microsoft stabil XP’de yakaladığı “güveni” Vista’da sürdürecektir diye tahmin ediyorum. İnternetteki kullanıcı forumlarındaki tartışmalardan da takip ettiğim kadarıyla yalnız değilmişim. Benim gibi düşünen insanlar olduğu gibi Niso gibi düşünenler, önceki deneyimlerinden edindikleri tecrübelere göre şimdilik terfi etmeyi düşünmüyorlar.

PC World Online’da da bu konuda bir anket yaptık. Anket sonucunda “Henüz erken olduğunu düşünüyorum” ile “Pahalı olduğu için ilgilenmiyorum” seçenekleri en fazla oyu almış durumda. Genel olarak PC World Online ziyaretçileri de şimdilik Vista terfisi düşünmüyor diyebiliriz.

Sonuçta er ya da geç Vista kullanacağız. Kimi teknoloji yazarlarına göre kullanımı zor olsa da bence Vista’ya terfi etmek için daha fazla beklemeye gerek yok. İsimleri değişmiş olsa da her şey XP’ye benzer tarza konumlandırılmış. 15 dakika gibi bir sürede yeni yerlerine alışılıyor.

Bu ayki dergiden ilginizi çekeceğini düşündüğüm konuların başında Vista ve Crack konusundan sonra, Levent’in hazırladığı projeksiyon testine mutlaka göz atmanızı öneriyorum. Vista ve Crack konusunda köşemde bahsetmek istemiyorum; sürprizi bozulmasın. Ancak sinema perdesinde film izlemek herkesin hayali. Levent geçen ay boyunca her projeksiyon cihazını Test Merkezi’nde tek tek kurarak test adına çeşitli aktivitelerde bulundu. Her ne kadar kendisi bu duruma iş dese de görünen durum öyle değildi. Çünkü herkes harıl harıl çalışırken o sürekli Lost, Prison Break ve Supernatural dizileri hakkında kritikler yapıyordu. Ofis halkı evlerine giderken; Levent, işim var diyerek ofiste kalmasını test işlemi bitince anladık. Projeksiyon cihazları ile bu kadar haşır neşir olunca tadından yenmeyecek bir testi ortaya çıktı. Ofis ve şirket çalışanlarından evlerine bu cihazlardan almak isteyenler bile oldu.

Ayrıca son olarak bu ay yeni başlattığımız abonelik kampanyamızı hatırlatmak istiyorum. USB bellek herkesin ihtiyacı. Bir zamanlar 32 ya da 64 MB kapasiteye sahip olanları kullanırken şimdiler GB sınırı aşılıyor. Biz de dergimize bir yıllık abone olan okuyucularımıza hiçbir fiyat artışı yapmadan 12 sayı dergi fiyatına aboneliğin yanında 1 GB kapasiteli USB bellek hediye ediyoruz. Eğer sizin de her cebe sığacak, depolama alanı büyük bir yedekleme birimine ihtiyacınız varsa bu fırsatı kaçırmamanızı öneririm.

Kategoriler
PC World

Oyun oynayamıyor musunuz?

Bu dergiyi şu anda elinizde tuttuğunuza göre; büyük bir ihtimalle bir bilgisayar sahibisinizdir. Ya da yeni bir bilgisayar sahibi adayı da olabilirsiniz. Hangi durumda olursanız olun, sahip olduğunuz ya da sahip olacağınız bilgisayarda büyük bir ihtimalle oyun da oynayacaksınız. Ancak genelde bilgisayar alınırken o zamanın teknolojisi ya da o zamanki bütçeye göre yatırım yapıldığı için bazı donanım bileşenlerinden ödün verilebiliyor. Hal böyle olunca ilerleyen zamana ve gelişen teknolojiye ayak uydurmakta genellikle zorlanıldığı tecrübelerimizle sabit.

Şu anda bilgisayar sahibi ya da bir yenisini almak üzere olan okurlarımıza, grafik kartları konusunda tüm deneyimlerimizi aktararak piyasada yer alan tam 66 adet grafik kartını, PC World Test Merkezinde geçtiğimiz ay misafir ettik. Misafir olanlar sadece grafik kartları değildi tabii ki… Pamir ve Levent de grafik kartlarıyla birlikte Test Merkezimizde kamp kurdular. Kendilerine verdikleri söz (buna inatlaşma da denebilir) neticesinde testi bitirmeden ofisten dışarı çıkmayacaklarını söyleseler de uzun bir zaman aynı evde yaşayan BBG yarışmacıları gibi oldular. Ekibin diğer üyelerinin sabahları getirdikleri poğaça ve simit takviyesi ise testin sonuçlanmasında oldukça büyük bir rol oynadı desek yalan olmaz.

Geceli gündüzlü bu çalışmanın sonuçlarını ilerleyen sayfalarda görebilirsiniz: Bilgisayarınızda grafik kartının sınırlarını sonuna kadar zorlayacak işlerde kullanmak üzere (mesela oyunlar, CAD/CAM uygulamaları ya da video işleme gibi), olmazsa olmaz ve paraya kıyıp alınacak grafik kartını seçmenize yardımcı olacak çok değerli bilgiler bulacaksınız. Testin sonunda yer alan tablo ise kartları birbiriyle karşılaştırmanızda yardımcı olacaktır. Ayrıca bu ayki DVD’miz içerisinde yer alan, editörlerimizin de test aşamasında kullandığı programlardan birisi olan 3D Mark test programını bulabilirsiniz. Bu yazılımı kullanarak siz de kendi grafik kartınızı test edebilir, aldığınız puanı dosya konumuzda yer alan diğer kartlar ile kolayca karşılaştırarak kıyaslayabilirsiniz.

Malum olunduğu üzere bu ayın 14. günü “Sevgililer Günü”. Eğer bir sevgiliniz varsa sorun yok. O güne kadar aranızda bir sorun çıkmaz bir ayrılık yaşanmazsa birlikte mutlu bir gün ya da gece geçirebilirsiniz. Tabii bir de madalyonun diğer tarafı var. Ya bir sevgiliniz yoksa… Derginiz PC World bu durumla daha fazla ilgilenerek neredeyse göbekten bağlı kaldığımız interneti kullanarak bir sevgilinin nasıl edinilebileceği üzerinde durdu. Arkadaşlık siteleri hakkında Kıvanç’ın hazırladığı makaleyi, sadece sevgili değil, bir arkadaş ya da dost arayanların da ilgiyle okuyacağını düşünüyorum.

HDTV’leri bilgisayar marketlerde, beyaz eşya satan mağazalarda mutlaka görüyorsunuzdur. CES 2007’den gelen izlenimlerin de desteklediği ve tahminlere göre bu yıl HDTV’ler geçen yıla göre çok daha revaçta olacak. Biz de HD konusunda kafalardaki soruları silmek için böyle bir dosya konusu hazırladık. HD yayınların yanında HD ses ve bilgisayardan HD yayınların nasıl izleneceğini de bu yazımız içerisinde bulabilirsiniz. Uydular işin içine girince uydudan download konusunu da size bonus bir dosya konusu olarak sunuyoruz. Bir dijital TV kartına sahipseniz neden uydulardan yapılan download’lardan siz de nasiplenmiyorsunuz?

Son olarak Office 2007 ile ilgili inceleme tarzındaki dosya konumuzdan esinlenerek yazdıklarımızı denemek isteyeceğinizi düşünerek bu ayki DVD’miz içerisinde sizlere 60 günlük kullanımın imkanı sağlayan Office 2007 Professional’ı sunuyoruz. Konu hakkında detayları ise Office 2007 dosya konumuz içerisinde bulabilirsiniz.

Kategoriler
PC World

Rüya sonunda gerçek mi oluyor?

Son birkaç aydır PC World ofisinde editör arkadaşlarla en çok konuştuğumuz ve tartıştığımız konuların başında “Vista” geliyor. Özellikle dergi bittikten sonra yeni bir sayı için yaptığımız yazı işleri toplantıları tam bir teknoloji muhabbeti havasında geçiyor. Tabii haliyle içerikle ilgili bir şeyler konuşmaya pek bir vakit kalmıyor. Öğlen yemekleri, ayaküstü sohbetlerinde sohbet ne olursa olsun sonuçta gelinen ortak konu tabii ki; Vista. Kendi içimizde bile, “ne olacak?”, “ne yapacağız?” gibi konularda hararetli tartışmalar yaşıyoruz. Bu konuda yazılımcılar ayrı, donanımcılar ayrı düşünüyor. Herkes kendi uzmanlık alanına göre durumu değerlendirip ne yapacağına karar vermeye çalışıyor. Ya da daha doğrusu bir türlü karar veremiyor. Kıvanç, ilk beta’sı çıktığından beri ofisteki bilgisayarında Vista’yı kullanıyor ve yazılarını Office 2007 üzerinde yazıyor. Ben ise kararımı çoktan verdim. Hiç düşünmeden eski dost XP’ye bir daha geri dönmemek üzere güle güle deyip Vista kullanmaya başlayacağım.

İnternetteki forumlarda da bu konuda ateşli tartışmaların yaşandığına rastlamışsınızdır. Takip ettiğim sitelerde, bloglarda ya da forumlarda da durum aynı bizim ofisteki gibi. Kimse ne yapacağına bir türlü karar veremiyor.

Hakkında “özellikleri kopya ya da taklit” dense de, aslında bu söylenenlere çok da kulak asmamak, özellikleri ve yenilikleri hakkıyla kullanmak gerekiyor. Birçok bilgisayar kullanıcısı bu yeni özelliklerin görsel kısmını çok fazla kullanamayacak olsa da Vista kullanmanın ayrı bir güzelliği olacaktır. Gerekli donanım yükseltmesi sonrasında ise Aero arabirimin tüm “şeffaflığını” geç de olsa doyasıya yaşamanın tadını çıkaracak kullanıcı sayısı bir hayli fazla olacaktır diye düşünüyorum.

İkinci Yılın Yeni Sayısı

Yeni yılın ilk sayısında kapak konusunu Ocak ayı sonunda çıkması beklenen Vista’ya ayırdık. “Vista Hakkında Merak Edilenler” başlığını attığımız yazımızda kullanıcıların bu büyük terfi öncesi akıllarına takılan konuların çözümleri üzerinde durduk. Ayrıca konu içerisinde yer alan soru ve cevaplardan bazıları, sizin de aklınıza mutlaka takılmıştır. Terfi öncesi bu yazımızı merakla okuyacağınızı düşünüyorum.

Bu ay ofisteki her editörün masası üzerinde yer alan kalabalığa bir de büyük kulaklıklar dahil oldu. İlerleyen sayfalarda okuyacağız 5.1 destekli bu kulaklıklar, ev ortamında sinema tadını doyasıya yaşamanıza oldukça yardımcı oluyor.

İlginizi çekeceğini düşündüğüm konulardan bir diğeri de LCD televizyonlar. Son zamanların moda teknolojisi olarak nitelendirilen LCD TV’lerden birisine sahip olmadan önce bilmeniz gereken teknik terimleri ve satın alma işlemi öncesi “satıcılarla aynı dili konuşmak” için gerekli detayları Levent kaleme aldı. Pamir’in hazırladığı dijital TV kartı testi ise bilgisayardan ya da yeni alacağınız bir LCD TV’den uydu yayınlarını izlemeniz için hangi kartı kullanmanız gerektiği üzerine…

Yeni yılda PC World’ü ve PC World Online’ı sıkı bir şekilde takip etmenizi öneririm. Çünkü bizler yeni fikirlerle doluyuz ve yeni projelerimizi çok yakında göreceksiniz. Öncelikli olarak PC World Online foruma üye olmak ve bilgi paylaşımına katkıda bulunarak bu karnavala siz de katılabilirsiniz.