Kategoriler
Donanım

Netbook mu notebook mu almalı?

Son zamanlarda bu soruyla o kadar çok muhatap oluyorum ki? Etrafımdaki birçok kişi bana netbook diye birşey çıkmış onu mu almalı yoksa notebook mu? Biraz kurcalayınca ise ikisinin arasındaki farkı görünce nedense netbook’a soğuk bakıyorlar. Halbuki… Neyse buraya birazdan geleceğim. Öncelikle notebook’lar hakkında bir iki şey söylemek istyorum:

Zamane notebook’ları

İlk notebook’umu 2002 yılında aldım ve halen sorunsuz olarak çalışıyor. Kız kardeşimin odasında, çektiği resimlere bakması için, Facebook mesajlaşması için, MSN kullanmak için ona harika bir arkadaş. Yapamadığı şey yok desem yeridir.

Kategoriler
Genel

Işıklı klavyem

ışıklı klavyem

Kategoriler
Genel

Klavye ışığını coşturun

Yeni nesil dizütü bilgisayarın klavyelerinin altında ışık var. Gece rahat bir kullanım sunmak için konulan bu özellik Apple’ın MacBook Pro’sunda da mevcut. Karanlık bir ortamda klavyenin altındaki mavi ışık anında belirerek rahat bir şekilde yazı yazmanızı sağlıyor.

Ancak birileri yememiş içmemiş bu özelliği iTunes ile birleştirmiş. iTunes’da müzik çalarken çalan müziğe göre ekrana efekt getiren visualizer özelliğine dahil olan eklenti çalan müzilerin ritmine göre klayve altındaki ışığı yakp söndürüyor.

İşte buradaki video olayın özünü anlatıyor.

Eğer siz de bu eklentiyi kullanmak isterseniz bu adresten eklentiyi yükleyin. Eklentiyi ZIP dosyasından çıkarıp Library/iTunes/iTunes Plug-ins klasör yoluna bırakın ve iTunes’a geçiş yapıp eklentiyi aktif hale getirin. İşte bu kadar…

Kategoriler
PC World

10 kaplan gücünde(mi)yim?

PC World Ocak 2008Bizleri bilgisayarlarımıza bağlayan şey nedir? Herkesin aklına ilk gelen, “yaptığımız iş” benim aradığım yanıt değil… Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişse de benim aradığım yanıt, işletim sistemi olacaktı.

İşletim sistemi neden önemli? Çünkü her türlü işimizi onun üzerinden yaparız. Yeni bir donanım ya da yazılımı bilgisayarımıza kurmak istediğimizde kaprisli olan her zaman kendisidir. Kurallar kesindir, beğenir ya da beğenmez.

Dünya üzerinde en fazla tercih edilen işletim sistemi Windows ailesinin herhangi bir üyesi. İhtiyaçlar farklı sürümleri kullanmayı gerektirebileceği için herkes Vista ya da 2000 kullanır demek oldukça yanlış olacaktır. Windows bu kadar fazla tercih edildiği için de haliyle en fazla eleştiriyi de kendisi alacak, beğenilmeme durumunda yer yerinden oynayacak.

Bunlar gayet normal… Bir ürünün müşterisi ne kadar fazla olursa en az memnun kalanlar kadar memnun kalmayanlar da olacaktır. Ancak bu durumda firmanın yapacağı şey elinden geldiği kadar müşterilerini memnun etmeye çalışmak. Kullanıcısı bu kadar çok olunca herkesi de memnun etmek biraz sorun tabii… O zaman en güzeli bir orta yol bulup o şekilde ilerlemek…

İşletim sistemi üreticileri, ürünlerini ihtiyaçlara göre hazırlarlar. Ancak bu ihtiyaçları doğrudan müşterilerine sunmazlar. Aslında ihtiyaçları da üreticiler kendileri belirlerler desem yanlış olmaz. Microsoft, Vista projesini hazırlarken (o zaman ismi Longhorn’du) şöyle olacak böyle olacak demişti. Dediklerinin hepsini yapamasa da bir kısmını yaptı. En azından görsel olarak XP’den daha farklı bir görünüşe sahip birşey vardı karşımızda. Kimisi Vista’ya hemen geçiş yaptı. Kimisi hizmet paketine kadar bekleyeceğim dedi. Kimisi kullandıkları XP’den memnun olduğu için Vista’dan sonraki sistemi beklemeye başladılar. Sonuç ne olursa olsun bir gerçek vardı ki Vista çıkmıştı ve kullanan kullanıyordu.

Bu durum karşısında ben biraz daha farklı birşey yaptım. Artık Leopard kullanıyorum. Yaklaşık 2 aydır, herşeyimi ona emanet ettiğim bir MacBook’um var artık. “Yaa olur mu öyle şey?” diyenlere cevabım ise yazının sonunda…

Ofiste elimin altında Vista’lı bir desktop evimde ise eşimle ortak yine Vista’lı bir dizüstüne sahibim. Windows’ta yapmam gereken şeyleri diğer makinelerde zaten yapabildiğim için Leopard tarafında bir sıkıntım yok.

2 aylık sürede şunu anladım ki Windows üzerinden birçok konuda oldukça sıkıntı çekiyormuşum. Birçok işimi yaparken o kadar zaman kazanıyorum ki ben bile şaşırıyorum.

Leopard ile ilgili yazacak o kadar çok şey varki. 15-20 yıldır PC kullanan birisinin ağzından Leopard maceraları dinlemek isterseniz blog’umda zaman zaman bunları kaleme alıyor olacağım. Takip etmenizi öneririm. (http://blog.pcworld.com.tr/selcuk)

Kategoriler
BYTE

Her Mac’çinin rüyası

Macintosh’ların bir aslan parçası olduğunu kabul ediyorum. Hemen hemen her bilgisayar kullanıcısının gönlünde Mac kullanmak ve Macintosh kullanıcısı olma arzusu yatar. Kişileri bu duruma iten sebep, Apple’ın üstün mühendislik hizmeti göstermesi sonucu ortaya çıkan, tasarım harikası ürünler. Evet, Mac’ler tasarım olarak da birçok ödülün sahibiler ve dolayısıyla kullanıcıları da böyle bir ürüne sahip oldukları için kendilerini her zaman farklı görüyorlar.

Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de Mac kullanmak “bir farklılık” olarak görülüyor. Bu oldukça kabul edilebilir bir durum. Ancak ülkemiz, diğer ülkeler ve özellikle Amerika kadar şanslı değil. Gayri safi milli hasılanın az olması yine aynı şekilde, asgari ücretin de oldukça alt seviyelerde olması gibi herkesin bildiği ekonomik ve iktisadi konulara hiç girmeyeceğim. Çünkü ülkemizde bu tür ürünleri almak için biraz daha fazla yastık altında birikmiş paranız olmak zorunda. Biz, kabul ediyorum ki, Amerikan vatandaşları kadar şanslı değiliz. Ancak ülkemizde Apple ürünleri satan Apple IMC Türkiye’yi de -eski yönetimlerinin aksine- uyguladıkları fiyat politikalarından dolayı tebrik etmek gerekiyor. Durum böyle olunca, iyi bir bilgisayar kullanmak isteyen herkes seçenekleri arasında Mac’i de düşünebiliyor.

Kategoriler
GamePro

Oyun oynamanın dayanılmaz hafifliği

Elinizde tuttuğunuz bu dergi yayına hazırlanırken, yani geçtiğimiz ay dergi ofiste benim gibi birçok bilgisayar kullanıcısının rüyaları süsleyen bir duruma şahit olmakla kalmadım, olayı doğrudan yaşadım.

Hangi işletim sistemini, hangi bilgisayarı, hangi modeli kullanırsa kullansın; bir bilgisayar kullanıcısının en büyük arzusu bilgisayarında oyun oynamaktır. Ama bazı bilgisayar kullanıcıları vardır ki bilgisayarlarında istedikleri oyunları oynayamazlar. Farklı model ve tipteki bilgisayarın, kullanım yaygınlığına bağlı olarak oyun yapımcısı firmalar bu sistemlere destek vermez duruma gelirler. Haliyle bu sisteme sahip olan bilgisayar kullanıcıları da yeni oyunlardan mahkum olurlar.