Kategoriler
PC World

Bitmeyen yardımlaşma duygumuz

PC World Kasım 2008Bilgisayar bilgisi biraz fazla olan kişilere, eş-dost arasında farklı görevler yüklenmiştir. Eş-dostun bilgisayarlarında bir arıza vuku bulduğu zaman bilgisayarı nereden almış olurlarsa olsunlar, almalarına kim yardımcı olmuş olursa olsun farketmez, sanki teknik destek elemanıymışsınız gibi aranan hep siz olursunuz. Ofis ahalisinin çoğunun bilgisayar bilgisi orta seviyenin üzerinde… Arkadaşlara yakın zamanlarda başıma gelen bu türlü bir eş-dosta teknik destek hadisesini anlatırken bir baktım ki yalnız değilmişim.

Levent inceleme ürünlerini yazmadan önce belli bir süre vakit geçirir ve ürünü kullanır. Genelde de teste gelen bir projektörü kullanmak için ofiste olur olmadık videolar izlemek, dikkatleri üzerine toplamak yerine evine götürüp orada birşeyler izlemeyi tercih ediyor. Geçen aylarda da başından şöyle bir hadise geçmiş: İşlerden sebep favori dizisi Supernaturel’ın son 3 bölümünü izleyemeyince ve incelenecek bir projektör olunca bu iki “eğlenceyi” bir araya getirmek Levent için farz olmuştu. Tezgahı kurmuş, mısırlar patlamış, kolalar soğutulmuş tam dizi keyfine başlamışken kapının çalması bir çuval incirin berbat olmasına yetmişti. Gelen alt komşusuymuş ve kızlarının bilgisayarına aniden birşey olmuş ve çalışmıyormuş. Dizi keyfi sona ermiş, bütün bir gece birilerine, neden ve nasıllardan oluşan cümlelerle dert anlatmakla geçirmişti.

Aslında hepimiz birçok kişiye bu şekilde yardımlarda bulunmuşuz. Yazı işleri toplantısına geç gelen Atalay’ın, geç gelme sebebi de bir müteahhit tanıdıklarının yazıhanesine uğrayıp muhasebe programını çalıştırmak için uğraşması; “bu ayki sayıda neden böyle bir konuya yer vermiyoruz?” sorusunu aklımıza getirdi. Bu tür destek verme ve yardımlaşma konularından en çok ağzı yanan Gökhan, bu konuyu bir güzel araştırdı. Konuyla ilgili olarak da bol bol bizlerle sohbet etti ve bu konuyu daha da şekillendirdi. Ortaya da ilerleyen sayfalarda okuyacağınız “No Problem” konusu çıkıverdi. Eğer siz de işlerinizin arasında akrabalarınıza bu tür destekler vermek zorunda kalıyorsanız bu sayımızdan elinizin altında 3-5 adet bulundurmanızı tavsiye ederim. Giderken yanınızda götürün ve dergiyi orada unutmuş numarası yapın. Emin olun ki bir daha sizi aramayacaklardır.

Teknik destek konusu ne zaman açılsa aklıma gelen bir hikayeyi sizlerle paylaşmak isterim: Yurt dışında yaşayan bir tanıdığım, bilgisayarı arızalanınca tamir etmesi için bir teknik servis elemanını evine çağırmış. Sorununu anlatmış ve eleman tamam başlayalım demiş. Arkasından da; “ben bilgisayarınızı tamir ederken siz izleyecek misiniz?” diye sormuş. Bu sorma sebebi ise; eğer bilgisayarı yapılırken siz izlerseniz 50 dolar bir ücret alıyorlarmış. Eğer izlemeseniz 30 dolara fitlermiş. İşi öğrenmeyin diye şark kurnazlığı…

Not: PC World dergisi Kasım 2008 sayısı Editörden yazısıdır.

Kategoriler
PC World

İsmin seni ele vermesin

PC World Mart 2008Rumuz; televizyonda gördüğümüz “ismini vermek istemeyen izleyici” ifadesinin biraz daha farklı bir halidir. Gerçek isim yerine bu takma ad kullanılır. IRC ile sohbet ettiğimiz dönemlerde herkesin bir nickname’i (rumuzu) vardı ve birbirimizi bu şekilde tanırdık. Gerçek isimler, sohbet koyulaşınca, muhabbet kıvamına gelince söylenirdi. Kişinin gerçek ismini bilirdik ama yine ona nickname’i ile hitap ederdik.

Ancak günümüze geldiğimizde bu nickname’lerin unutulduğunu göze çarpıyor. Zamanın popüler mesajlaşma sistemi MSN’de nickname kullanan kimse hemen hemen yok gibi… MSN listemdeki kişilere bakıyorum herkesin kendi ismi yazıyor. Doğrudan isim hatta hatta “isim soyismini” birlikte  yazanlar çoğunlukta…

Nickname yerine kendi ismini kullanma sadece MSN’de geçerli değil. Kişi bir internet sitesine üye olurken yine kendi ismini daha  fenası “isim soyisim” kullanmayı tercih ediyor. Ancak bu durum ne kadar doğru? Çünkü bu isminiz sizi ele veriyor. Dergimizi takip edenler hatırlayacaklardır. İnternet sitelerine kendi ismini kullanarak üye olmuş birisi hakkında birçok bilgiye küçük bir arama ile erişebileceğini daha önceleri yazmıştık. Örneğin iş görüşmesi öncesinde sizin hakkınızda küçük bir arama yaparak nasıl bir insan olduğunuzu, ilgi alanlarınızın ne olduğu hakkında bilgiler kolayca öğrenilebilir.

Hatır gönül ilişkisinden dolayı sizi sürekli arayarak yeni aldığı bilgisayarı hakkında teknik servis hizmeti alan bir tanıdığınızın bir donanım sitesine de aynı soruları yönelttiğini görmek çok hoş olmayabilir tabii. “Madem oraya soracaktın, ne diye beni meşgul ettin o zaman” diyebilirsiniz.

Ya da bir arkadaşınızın dayısının bir video sitesindeki profil sayfasındaki favori videolarının ağırlıklı olarak “Russian Girls” ile başlaması onun nasıl bir fanteziye sahip olduğunu açıklayacaktır. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Ancak bu kişiler sitelere üye olurken kendi isimleri yerine bir herhangi bir nickname kullanmış olsalardı sanal birer kimse olarak kalmaya devam edecekti. Böylece hiçkimse kendisini ele vermeyecek ve siz de o kişileri forum sitelerinde “dostum caps’ler kurbağa olmuş”, “4. part’ı yeniden yükler misin?” derken görmeyecektiniz.

Kategoriler
Genel

Sanki ilk defa mağazaya giriyoruz(!)

Bimeks yeni bir showroom açmış. Havaalanı yakınlarında oldukça büyük bir mağaza. Gezip görülesi bir yer. Özellikle haftaiçi oldukça sakin olduğunu söyleyebilirim. Ancak daha girmeden hemen önce her türlü hırsızlığa karşı kapılara konan alarm bizim için sıkıntı yarattı. Üç arkadaş içeri girdik ve daha ilk girişte kapıdaki güvenlik alarmı öttü. Olabilir dedik, yardımcı olmak adına üzerimizdeki sorun yaratabileceğini düşündüğümüz olası cihazları görevliye gösterdik.

Yaklaşım kötü değildi. Allah’a şükür tipimiz de ofsayf olmadığı için insanca muamele gördük. Cep telefonlarımızın test ürünü olduğunu üzerlerinde herhangi bir RFID verici olabileceğini düşündük ve güvenlik görevlisi arkadaşlara durumu anlattık. İçlerinden birisi telefonlarımızı aldı ve kasalarda bulunan, yeni bir ürün aldığınızda üzerindeki vericiyi okutup verici özelliğini sildikleri mekanizmadan cihazları geçirdi.